-Abidin Paşa, Osmanlı’nın son döneminin ünlü devlet adamlarındandır.
-Abidin paşa 1880 yılı içinde Osmanlı yılında Osmanlı Dışişleri Bakanı idi.
-Ermeni sorunundan dolayı batılı ülkelerin görüşlerine karşı çalışmalar yaptı.
-Adana’da valilik yapan Abidin paşa’yı çekemeyenler onun arkasından ağır hakaretler yaptılar.
Abidin Paşa Lisenin giriş kapısı
Lise binası
Geçen yıllar hayra alamet olmadı. 1880 yılına gelindiğinde İstanbul’daki İngiliz Büyükelçisi Goşen yanına batılı ülke elçilerini de alarak Babıali’nin (Osmanlı yönetimi) kapısını aşındırmaya “Ermeni reformu” konusunda neler yapıldığının denetleneceği mesajlarını vermeye başladı. Aslında İngiliz elçisinin görünen isteği bu olsa da perde arkasında önemli beklentileri vardı. Mezepotomya petrolleri ayrıcalığını elde etmek, Hindistan’ın işgalinde isyancı Müslümanlardan Padişah desteğinin kesilmesi başta geliyordu.
İngiliz elçisinin muhatap aldığı yönetici zamanın Osmanlı Dışişleri Bakanı Abidin Paşa idi. Abidin Paşa, batılı ülkelerin Ermeni reformu isteklerini tarihi gerçeklere dayanmadığı görüşünden hareket ederek yerine getirmek istemiyordu. Diyarbakır vilayetinde yaptırılan nüfus sayım sonuçlarına göre Diyarbekir vilayetinde 240.000 İslam, 45.000 Ermeni’nin bulunduğu, “vilayeti-i Sitte” olarak anılan 6 vilayette de Ermenilerin oranının İslam ahaliye göre %-20’le civarında olduğu ortaya çıktı. Nüfus sayımları Osmanlı Nüfus Müdürlüğü tarafından gerçekci olarak sonruçlandırılmıştı. Nüfus sayım komisyonlarında Ermeni memurlar da vardı. Yerleşim birimlerindeki evler dolaşılıyor ve ev halkının sayısı tesbit ediliyordu.
İngiliz Elçisinin yönlendirdiği Ermeni reformlarının yerine getirilmeyeceği gerçeğinin anlaşılması karşısında Abidin Paşa hedef olarak seçildi. Elçilerin protesto notaları, Babıali duvarlarında yankılanan “Abidin, Abidin, defol” sesleri acı bir gerçeği ortaya koyuyordu.
Aslandı Osmanlı borç batağı altında ekonomik krizin en ağır şartlarını yaşıyordu. Ertesi 1881 yılında Batılı ülkeler “borçları ödeme komisyonu” olarak da bilinen DÜYUN-U UMUMİYE” teşkilatını kurdular. 1887 yılı içinde Osmanlı’nın Tütün üretimi Fransız şirketlerin ortak organizasyonu sayılan Reji idaresine bırakıldı. Tütün ekim sahasının tesbiti, fiat ayarlaması, kaçak üretime müdahale yetkileri Reji’ye verildi.
Abidin Paşa,Dışişleri Bakanlığında yıprandığı için 1883 yılında Adana Valiliği görevine tayin edilerek İstanbul’dan uzaklaştırıldı.
1894 ve ertesi 95 yılı Ermeni sorunu adeta kangren olmuş bir hastalık haline dönüştü. Özellikle İngiltere Hükümeti “Ermeni reformlarının yapılmasının zorunlu olduğunu aksi halde İngiliz savaş gemilerinin Marmara denizinden İstanbul’a kadar geleceği ve Padişah sarayının bombalanacağı” tehditlerini bile yapacak kadar küstahlaşmıştı. Aynı yıllarda İngiliz gizli servislerinin silah, para vb her türlü desteği ile Ermeni komitalar Taşnak ve Hınçak Anadolu kentlerinde silahlı isyanları ve yer yer savaşı başlatmışlar, kan döküyorlardı.
1905 yılı içinde Ermeni davası adına Osmanlı’nın başkentinde İstanbul’da padişahın Cuma namazı için Yıldız camisine geleceği biliniyordu. Namazın bitiminde Padişah II. Abdülhamit’in yavaş adımlarla yürümesi , saniyeler süren geciktiği bir sırada bombalar peşpeşe patladı. Cami kapısındaki atlar ve askerler havaya uçtu. Padişahı öldürmek için suikast düzenlenmişti. Ancak olayı düzenleyenler amacına varamadı. Teröristler yakalandı. Sorgulandı. Ermeni davası adına düzenlendiği ortaya çıktı. Velhasıl “Ermeni sorunu” Osmanlı’nın çöküş yıllarında kanlı kin dolu bir seyir izleyerek gelişti.
Teşekkürler ve başarılar
YanıtlaSil